Bu iki fotoğraf 2018 tarihli.

İlk fotoğrafın diğer bir özelliği ise şu anda çalıştığım işim için, kurum yöneticilerine yaptığım ilk sunumun ilk slaytında kullanmış olmam. Sunumun adı ‘Geleceğin Patoloji Laboratuvarı’ idi. ‘Neden bu fotoğraf’ demişlerdi… ‘Kızım küçük, büyüyecek, benim için gelecek o. Bizim için ise, mevcuttakilerden farklı bir iş yapmak hedef olmalı’ gibi bir şey söylediğimi hatırlıyorum.

Fotoğrafın çekiminden sonra 4 yıl, benim onu ‘Geleceği’ anlattığı için kullanmamdan sonra 2 yıl 9 ay geçmiş. Kızım 7,5 yaşında. Kurduğumuz yapı artık bir hayal değil, sağlam bir gerçek. Ve evet.. Geleceğin laboratuvarı oldu.

Bugün yazmak istediğim şey ise, aradığım kalemi nerede bıraktığımı bulmak için, yaptıklarımı gözden geçirdiğim an. Ve o anın bende hissettileri idi. Gelecek, an ve geçmiş… Geçmişin, şimdi için klavuz olması gibi bir düşünce.

Fotoğrafı en çok beni ‘AN’da tuttuğu için, bana ‘AN’ı hatırlattığı için, ‘AN’ı durdurduğu için seviyorum. Sanırım ‘anda kalmak’ çok başarılı olduğum bir şey olmadığı için 😦 ve fotoğraf da beni buna zorladığı için seviyorum. Geçmişe çok takılmıyorum, ama sıklıkla gelecek planları ile şimdiyi ıskalarken buluyorum kendimi. Bunu sorgularken; geçmişe bilinçli takılmamakla birlikte, geçmişin izlerini buluyorum bir yerlerde. Sırtımızı dönmek yerine, geçmişin, ‘an’a etkisini olumluya çevirmek, geleceğe ışık tutmasını sağlamak sanırım sağlıklı olan. Gençlerle çalışıyorum. Onlarla sohbetlere başladık. Hep birlikte yaptığımız, rengarenk bir duvardan adını alan ‘Duvar Sohbetleri’nde kelimemiz ‘İNANMAK’tı. Neye, neden, nasıl inanıyoruz? İnandığımız şeyler ne kadar bizim? Ne kadar başkaları tarafından şekilleniyor? sorularının ekseninde gelişti konuşma. İnançlarımızın ‘bizim’ olması için gayret, farkındalık ilk adım olabilir. Öyle öğrendiğimiz için, öyle söylendiği için, öyle davranıldığı için değil de.. Seçerek, bilerek, düşünerek inanmak.

Yeni yıl arifesinde, gelecek planlarını şekillendirirken ‘anda kal’arak, geçmişi tatlılıkları ve dersleri ile hatırlayarak planlar yapabilmek kıymetli bence. Deneyebilirim 😉

Sevgiyle…